Türk sanat tarihimiz açasından halen sanatsal ve toplumsal kimliği tartışılmaktadır. Yüzyıllar içindeki değişim neticesinde, ortaya çıkan yeni ekoller ve zirveye oturan sanatçılar hep bu devamlılığı sağlayan itici güç olmuşlardır. Toplumumuz sürekli, yenilik ve gelenek seçimiyle karşı karşıya getirilmiş, geleneğin içinde barındırdığı dinamizm hep gözardı edilmiştir. Genç nesillerin ise, içinde varoldukları zaman dilimine ayak uydurmaları son derece doğal bir süreçtir. Oysa bizi biz yapan şeylerin, kendi medeniyetimizin üzerimize sinen kokusu, bıraktığı derin izler olduğunu asla unutmazsak, eğitimin de sadece okuldaki eğitimden ibaret olmadığını kavrarız. Özelde tezhib sanatımız açısından konuyu ele aldığımızda, kaçınılmaz bir süreç olan değişimle barışık olmaktan, korkmamamalıyız. |